Kayıtlar

Temmuz, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kadere bak kadere

Kadere bak kadere, Kör kuyularda boğulmuş bir milletin çığlığı bu. Kurt ateşin içinde kıvranıyor, Ve biz hâlâ külleri kutsal sanıyoruz. İnkılaplar büyüyor, Ama çoğu, suskun zihinlerin taş duvarlarına çarpıp ölüyor. Bir millet kendini yeniliyor diyorsun, Ben hâlâ geçmişin zincirlerinde sürünen gölgeler görüyorum. Kader mi bu? Hayır! Bu, korkunun ve cehaletin alnımıza mühürlediği bir suskunluk töreni. İsyan etmeyen her nefes, zalime ödenmiş bir sadakadır. Kurt ateşte yanarken, Koyunlar dizilmiş sabah ezanına, Bir devrim sessizse, o yalnızca bir makyajdır tarihe, Gerçek devrim, uykudan uyanmaktır önce. Kalk! Kendi kaderini ayağa kaldır. Bir millet, ancak yandığında yeniden doğar. Ve bu yangından doğandır bilinç.  Evet, bir millet kendini yeniliyor.  Yana yana, yıkıla yıkıla.

Gazzâlî üzerine eleştiri.

 Gazzâlî üzerine eleştiri.  el-Münkız Mine'd-Dâlal (Hakikat Arayışı) Üzerine Gazzâlî'nin Hakikat Arayışı kitabını okuyorum, kelamcıların Allah tarafından sünnet'e aykırı olanları ortaya çıkartmakla görevlendirdiğini (gönderdiğini) iddia etmekte, hatta daha ileri gidip sünnet' i savunarak töz, araz incelemelerinde bulundular. Ehl-i sünnet bu safhalarda bir hakikat arayışı olsada o da bir çok şey gibi yozlaşmış ve günümüzde ayrı bir din hâlini almıştır. Gazzâlî'ye göre islam filozoflarıda sapıtmıştır, İbn Sina, Farabi gibi, Aristoteles'i anlayan ve aktaran bu filozoflarda diğerleri gibi bir noktadan sonra matematik ilminin keskinliği ve mutlaklığı ile hakikatten uzaklaşmış, Tanrı ile hakikati küçümsemiş ve diğer filozoflar ile birlikte hakikatten uzak görmüştür. Matematik ve mantığı din'e aykırı değil; bilakis karşı çıkmak ve inkâr etmenin büyük bir suç olduğunu belirtmiştir. Lakin İslam dan dahi önceki meselelerde Gazzâlî, diğer tüm filozofların herhangi sema...