Özgürlük Hakkında Kısaca

Çok az insan gerçekten özgürlükten söz eder. Özgür düşünebilmenin, özgürce hareket edebilmenin ne anlama geldiğini kavramak zordur; çünkü pek çok kişi, özgürce hareket etmeyi toplumsal duyarlılıkları hiçe saymakla karıştırır. Oysa özgürlük, bireyin hem kendi içinde hem toplum içinde sorumlulukla var olabilmesidir.

Ne var ki, daha da az insan bu özgürlüğü gerçekten ister. Korkmadan yürüyebilmek, özgürce gezmek, konuşmak, üretmek… Özgürlük düşüncesi, bireye sorumluluk yükler. Ve pek çok insan, özgürlük karşısında içgüdüsel bir korkuya sahiptir.

Düşünmeyi terk etmiş insanlar, özgürlüğü istemediklerini doğrudan dile getirmezler; onun yerine bazı sözde değerlere sığınarak kendilerini meşrulaştırmaya çalışırlar. Tartışmalardan kaçar, yerine yüksek sesle bağırarak karşı koyarlar. Bu tür insanlar tehlikelidir; çünkü güç ellerine geçtiğinde ne yapacaklarının sınırı belirsizdir. Ancak bir yönüyle de kırılgandırlar: Onlar da özgürlük düşüncesinden korkarlar, çünkü bu düşünce onları kendi sorumluluklarıyla baş başa bırakır.

Günlük hayatta birçok işte sorumluluk almaktan çekinmeyen bu insanlar, özgürlük söz konusu olduğunda neden bu kadar saldırganlaşırlar? Çünkü özgürlük, zihinsel bir bağımsızlık ister. Ve zihnini teslim etmiş biri için bu bağımsızlık tehdit edici bir boşluktur.

Bu insanları gözlemleyin; genellikle kindar ve kıskanç olurlar. Onlara karşı erdemli kalmalıyız. Muhtemelen bu, onları daha da öfkelendirecektir. Ve evet, biz yine de erdemli olmaktan zevk alacağız — çünkü bu, gerçek bir özgürlüğün işaretidir.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Schopenhauer'in Sarkaç Düşüncesine Basit Bir Bakış: Bu Sallantıdan Kurtulmak Mümkün mü?

Ben, Sen, Biz ve O, Üzerine Düşünceler

Zihni Hadım Etmek Üzerine